Uzun, ince bir yoldayım...

Lilypie Fourth Birthday tickers
Lilypie Maternity tickers

29 Ekim 2009 Perşembe

Kendi odamda uykuyu ararken...

Bu gece ilk defa kendi odamda, kendi yatağımda uyuyorum. Annem tepkimi merak ediyor: Acaba ağlayacak mıyım? Uyandığımı, onu çağırdığımı duyabilecek mi? Tekrar uykuya dalabilecek miyim?

Bugüne kadar hep annem ve babamla uyudum. İlk 2,5 ay beşiğimdeydim. Diş çıktı çıkacak diye uykusuzluğa girince, beni yanlarına almışlardı. O günden bugüne mutlu mesut gelmiştik. Ama annemin de babamın da kafasında hep odama geçmem gerektiği geçiyordu. Doktorum, gece beslenmesi devam ettiği sürece aynı odada olmamız gerektiğini söylüyordu.

Annemlerle yatarken, gece uykusu formülümüz şöyleydi: Önce Uykucu yanıma geliyor, benimle konuşuyor. Ardından emziğimi ağzıma alıyorum. Sakinleşiyorum, gözlerim kaymaya başlıyor. Annem veya babamın eline sarılıyorum; şşş-pat eşliğinde en geç 15-20 dakika sonra en derin uykulardayım. Muhtemelen annem de benimle uyuyakalıyor :)

Öncesinde mutlaka banyomu yapıyorum; sütümü emiyorum. Gece lambası açılıyor. Ortam ve ben uyku ritüeline hazırlanıyoruz. Her gece, her yerde aynı ritüel tekrar ediyor. 6 ay boyunca bu ritüelin uygulanmadığı gece yoktur galiba.

Annem önümüzdeki tatil günlerini hesaba katarak, uykusuzluk pahasına, beni bu gece odama yatırdı. Ritüel aynı, herşey aynı; yalnızca bu sefer kendi yatağımda kendi odamdayım. Yatağa ilk yattığımda etrafıma bakındım. Uyumakta zorlandım. Çünkü annem ya da babam yanımda yatarken daha rahat ediyordum. Ama en sonunda uykuya daldım.

Annem de yerde kendine yatak hazırladı; bir hafta, 10 gün benimle aynı odada uyuyacak.

Annemi korkutan başka şey de, bu aralar gece durup dururken uykuda girdiğim ağlama krizi. Muhtemelen rüya görüyorum ve uyanmadan ağlamaya başlıyorum. Hemen yanıma depar atıyorlar, kucaklarına alıp sarılıyorlar. Ben içli içli ağlarken, kokularında sakinleşiyorum. Yatağımda da böyle olmasın istiyorlar.

Umarım odama alışırım; uykularım kesintisiz ve keyifli olur.

>>>

Annem der ki:
Bu gece korktuğumuz gibi geçmedi. Misis, her zamanki saatinde uyandı, emdi ve uykusuna geri döndü. Hoş; uykusundan hiç çıkmıyor aslında.
Odasında yatırmak için birkaç kez deneme yapmıştım. Ama itiraf ediyorum, kararlı ve istekli değildim. Tracy'nin yolundan bir miktar saptım. Ama iyi ki öyle yapmışım: vakit geçtikçe, kızım büyüdükçe, kendi bağımsızlığına hazır hale geliyor. Şimdi uykularında rahatlıkla dönüyor; pozisyon değiştiriyor; SIDS (Allah korusun) riski azaldı. Büyüdüğünü gördükçe, içim rahatlıyor. "Kötü anne" hissinden kurtuluyorum.
Şimdi sırada kendi başına uykuya girmesi sağlamak var. Henüz Uykucu tarzındaki oyuncaklar, prop haline gelemedi. Emzik ve Uykucu, yalnızca hazırlık sürecinde işe yarıyor. Oyuncaktan anlamaya başladığı zaman geldiğinde - ki bunu hissederim diye düşünüyorum, henüz gelmedi - bebeğine sarılıp uyuyacak.
Ne yalan söyleyeyim; kızımla uyumak bana ve babasına büyük keyif veriyor.

Hiç yorum yok: